İnsanlar, tarih boyunca daha iyi şartlarda yaşayabilmek için sürekli bir arayış içinde olmuşlardır. Yaşam standartlarını yükseltmek, karşılaştıkları sorunlara çözüm bulabilmek amacıyla yaptıkları çalışmalar sayesinde birçok buluşa imza atmışlardır. Buluş; yeni bir düşünce, yöntem ya da aygıt üretmektir. Buluşlar ya bir sorundan ya da meraktan ortaya çıkar. Buluşların ortaya çıkışında geçmiş yaşantılar, hayal gücü, merak ve çalışma azmi etkili olur. Evrene ya da yaşama ait olayların belirli bir bölümünü konu olarak seçen deneye ve gözleme dayanan yöntemlerle sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgiler bütününe “bilim” denir. Bilimsel bilgiye ulaşmak için belirli bir düzen içerisinde çalışan kişilere ise “bilim insanı” adı verilir. Günümüzdeki buluşların çoğu daha önce yapılan çalışma, birikim ve aletlerin geliştirilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Prof. Dr. Aziz Sancar . Nobel ödülünü alması ile ilgili yaptığı bir konuşmasında; Yıllar önce benim bölümümde çalışan bir meslektaşım, “Çok çalışacağım, Nobel’i alacağım.” dedi. Ona dedim ki “Biz araştırmalarımızı Nobel’i kazanmak için yapmıyoruz. Ben sadece meraklıyım ve bir şeyleri keşfetmek istiyorum. Ben ülkemi çok seviyorum ve ülkem için bir şeyler yapmak istiyorum. Nobel almak için araştırma yapacağım, demeyin; insanlık için, toplum için bir şeyler yapacağım deyin.”

Gelin şimdi yaptığı çalışmalar ile bilim dünyasına yön veren bilim insanlarından bazılarını birlikte öğrenelim.

El-Cezeri
 El-Cezeri El-Cezeri  12 ve 13. yüzyıllarda yaşamış ve günümüzde otomasyon olarak bilinen bilimin temellerini atmıştır. Fikirlerini de “Kitabü’l-Hiyel” diğer bir adıyla “Hayaller Kitabı” adlı eserinde toplamıştır. O, buluşlarını resim ve çizimlerle  detaylı biçimde açıklamış bir ustadır. El-Cezeri, bilim ve sanatı birleştirerek düşüncelerini ifade etmiş ve günümüze kadar gelen eserler bırakabilmiştir. ElCezeri’nin en önemli özelliği hayal gücü ve üretkenliğini kullanarak bunları sanat yoluyla ifade edebilme becerisine sahip olmasıdır

Leonardo da Vinci 
 Sezgisi güçlü, hayal gücü yüksek, meraklı ve sentezci bir bilim insanı olan Leonardo da Vinci1452-1519 yılları arasında yaşamış; resim, mimari, mühendislik ve tıp gibi farklı alanlarda çalışmıştır. Leonardo da Vinci doğada var olan düzeni fark etmiş; su dalgalarından ağaç, hayvan ve insan gövdelerine kadar pek çok unsuru gözlemlemiştir. Döneminde tıp bilimine temel olan çizimleri günümüzde hâlâ kullanılmaktadır.

Gazi Yaşargil 

Tıp alanında yaptığı çalışmalar ile insanlığa büyük bir katkı sağlayan bilim insanlarımızdan biri de Gazi Yaşargil’dir . Her konuyu araştıran, soru soran, sebep sonuç ilişkilerini irdeleyen özelliği ile dikkat çeken Yaşargil, disiplinli çalışmasıyla önemli başarılara imza atmıştır. Mikrocerrahi alanında yaptığı çalışmalar ile  gerek ülkemizde gerekse yurt dışında pek çok ödüle layık görülmüştür. 
Marie Curie

Polonya asıllı kimyager ve fizikçidir. Madam Curie olarak da bilinir . Gençlik yıllarında yaşadığı Varşova’da ilk ve orta eğitimini tamamladı. Marie, 1904 yılında doktorasını vererek Fransa’da, gelişmiş bilim alanında doktora unvanı alan ilk kadın oldu. Aynı yıl radyoaktivite konusundaki araştırmalarından dolayı, kocası ve Becquerel (Bekihuel) ile paylaştığı Nobel Fizik Ödülü’nü alarak tarihte Nobel Ödülü alan ilk kadın oldu. 1908’de Sorbonne’daki ilk kadın profesör de oldu. 1911 yılında radyum ile polonyumun keşfi ve araştırmadaki  rolünden dolayı Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Böylece tarihte iki Nobel ödülüne sahip ilk kişi oldu. Hâlen iki Nobel ödülüne sahip tek kadındır.

Bilim insanlarının yaşamlarıyla ilgili bilgileri okudunuz. Bizler de soru soran, araştıran, keşfeden, gözlem yapan, olaylarla ilgili yorumlarda ve tahminlerde bulunan, kanıta dayalı düşünebilen ve farklı bakış açılarına sahip bireyler olabiliriz. Böylece araştıran, eleştiren, inceleyen, günlük yaşamda karşılaştığı problemleri çözmede bilimsel metodu kullanabilen, dünyaya bir bilim insanının bakış açısıyla bakabilen insanlar olabiliriz.