Zengin Kültürümüz
ZENGİN KÜLTÜRÜMÜZ
Bir toplumun geçmişten şu vakita kadar taşıdığı gelenek, görenek, örf ve âdetler gibi manevi değerler ile yemek, kıyafet, halk oyunları gibi parasal unsurların tamamına “kültür” adı verilir. Ülkemiz
binlerce senelik geçmişe uzanan varlıklı bir kültüre sahip Anadolu coğrafyasında kurulmuştur. Yemekler, halk oyunları, el sanatları, kıyafetler, müzik aletleri, oyunlar ve türküler bu muhteşem
kültürel dokunun birer parçasıdır. Kültürel değerler, bir ulusi ulus yapan ve yarınlara taşıyan en
mühim unsurlardan biridir.
Kültürel değerlerimizin birçoğu ülke çapında aynı olsa da coğrafi özelliklere bağlı olarak değişiklikler gösterebilir. Gelin şimdi kültürümüzdeki bu benzerlik ve değişikliklere beraber göz atalım.
Kültürümüzün en mühim ögelerinden biri geleneksel yemeklerimizdir. İklim ve
coğrafi özellikler geleneksel yemeklerin ülkemiz çapında değişiklik göstermesine namacıyla olmuştur.
Mesela ülkemizde balıkçılığın en çok yapıldığı Karadeniz kısenearında yemek kültürü balık türlerine dayanır. Hamsi tava ve hamsili pilav bunlardan birtakımlarıdır. Ilıman bir iklime sahip olan ve
zeytin üretimi oluşturulan İzmir, Aydın ve Muğla gibi şehirlerimizde ise yemek kültürü zeytinyağlı sebze yemeklerine dayanır. Zeytinyağlı fasulye, enginar, börülce bunlardan birtakımlarıdır. Buğday ülkemizde en çok iç bölgelerimizde yetiştirilir. Bu yüzden Ankara, Konya, Kayseri gibi illerimizde gözleme, bazlama, yufka, mantı gibi mamüller çokça tüketilir. Hayvancılığın süregelen olarak yapıldığı
yerlerde ise et yemekleri ön plana çıkar. Şanlıurfa ve Mardin kebapları, büryan bunlardan birtakımlarıdır.
3. ZENGİN KÜLTÜRÜMÜZ
Kültür kavramından ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi dostlarınızla paylaşınız.
.Geleneksel yemeklerimiz
Mantı
Hamsi Tava Enginar
Kebap
Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş,
Diyarbakır gibi şehirlerimizde oynanan yöresel oyuna “halay” adı verilir Halayda erkekler geniş bir pantolon üzerine cepken giyerler. Başlarına poşu, bellerine şal takarlar. Kızlar ise üç etek ve şalvar
giyerler. Başa takılar ile süslenmiş fes takarlar. Fesin üzerine oyalı bir Yemeni bağlarken bellerine ise kemer takarlar.
Ülkemizde değişiklik gösteren diğer bir kültürel öge de halk oyunlarımızdır. Trabzon, Rize, Artvin gibi şehirlerimizde oynanan “horon”,
bölge insanının dinamik yaşamını yansıtır
Kemençe ile beraber oynanan
oyunda erkekler mintan, kara cepken ile zıpka adı verdiği bir pantolon giyerler. Giydikleri
ayakkabıya ise sapuk adı verilir. Kızlar üç etek,
peştamal ve şalvar giyerler. Başlarına süslü
bir tepelik takarlar. Tepeliğin üzerine ise işlemeli bir yaşmak bağlarlar.
Ege kısenearında oynanan halk oyununa ise “zeybek” adı verilir. Zeybek, tek kişi
ile oynandığı gibi takım hâlinde de oynanabilir. Zeybek oynayanların başındaki şahsa “efe” adı
verilir. Oyun, takımla oynandığında oyuncular çember şeklinde dizilir. Eller, baş hizasına gelecek
şekilde kollar yukarı doğru kaldırılır. Oyun, büyük adımlar ve ağır hareketlerle oynanır. Oyuncular diz altına kadar şalvar, üzerine işlemeli cepken giyerler. Başlarına, fes üzerine sarılmış işlemeli
bir börk takarlar. Ayaklarına ise yün çorap ve çizme giyerler.
.Horon
Halay
.Zeybek
Gümüşün ince bir şekilde işlenmesi esasına
dayanan telkâri sanatı ,Mardin ilimizle özdeşleşmiştir. Günümüzde özellikle
Midyat eyaletinde bu alanda çalışmalarına devam eden çoğu işletme vardır. Kolye, bilezik,
küpe, broş, anahtarlık gibi mamüller telkâri sanatının en güzel örneklerindendir.
Geleneksel el sanatlarımız da kültürel bir varlıklıliğimiz olup bölgeler arasında değişiklik gösterir.
Bu değişikliğin oluşmasında hem natural kaynaklar hem de gereksinimler etkili olmuştur.
Telkâri işçiliği
Pazırık Halısı [Hermitage (Ermitaj) Halı dokuma
Müzesi St.Petersburg]
Halıcılık, Türklerin en eski sanat dallarından biri olup vakit ortamında gelişerek şu vakita kadar kadar
ulaşmıştır. Dünyanın en eski halılarından biri olan Türklere ait Pazırık Halısı aşağı yukarı 2.300 seneliktır
. Halıcılık çoğu bölgemizde gerçekleşiyor olmasına karşın sarfedilen ham maddeye göre
bölgeler arasında değişiklik göstermektedir. Mesela Kocaeli’ye bağlı Hereke’de halılar ipekten dokunur.
Muğla’ya bağlı Milas’ta ise halıcılıkta kök boyaları ile renklendirilen yün iplikler tüketilir Dinî bayramlarımız olan Ramazan ve Kurban Bayramlarında aileler, akrabalar, komşular bir araya gelir. Küçükler büyükleri ziyaret
eder, küskünler barışır. Bayramlarda insanlar
en güzel kıyafetlerini giyerler. Gelen konuklar
amacıyla yemekler yapılır. El öpen çocuklara harçlıklar, armağanlar verilir . Milletçe
kutladığımız bu bayramlar, toplumdaki birlik
ve beraberlik ruhunu güçlendirir. Sevgi, saygı,
yardımlaşma ve dayanışmayı artırır.
Kına gecesi
Büyüklerinin bayramını kutlayan bir çocuk
Millî bayramlarımız, Millî Mücadele Dönemi’nde
kazandığımız mühim başarıları simgelemektedir.
Her sene ülkemizde coşku ile kutlanan bu bayramlar birlik ve beraberliğimizi güçlendirip geleceğe
umutla bakmamızı sağlar. Bu bayramlar arasında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor
Bayramı ,15 Temmuz Demokrasi
ve Millî Birlik Günü, 30 Ağustos Zafer Bayramı
ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı yer alır.
Bu bayramlar dışında 21 Mart tarihinde kutlanan Nevruz Bayramı ve 6 Mayıs tarihinde kutlanan Hıdırellez Bayramı gibi mevsimlik bayramlarımız da bulunmaktadır.
Düğünlerdeki birtakım uygulamalarda değişiklikler görülse de ülkemizin her yerinde düğünler
aynı coşku ile kutlanır. Kına geceleri düzenlenir .Gelen konuklar amacıyla hazırlıklar yapılır. Davul zurna ile beraber oyunlar oynanıp halaylar çekilir. Misafirlere ikramda bulunulup eğlenceler düzen edilir. Yeni çifte armağanlar verilip çiftin mutlu olmaları amacıyla dua edilir.
Gelen davetliler arasındaki kaynaşma ve mutluluğun paylaşılması toplumdaki birlik ve beraberliği güçlendirir.
0 Yorumlar